Aşkın dili, dini, rengi hele ki siyaseti hiç yoktur. Korkmayın, aşık olun ve aşkınızın arkasında durun...

8 Ekim 2015 Perşembe

Sinan AKYUZ/Şahika Feraye



Eskiden yani blogumu kitap amaçlı açtığım günlerde kitap biter bitmez bu gecenin bir yarısı da olsa blog yazımı yazmayı es geçmeyen ben şimdi yazmadığım kitaplar birikir olmuş ve hiç yazmak gelmiyor içimden
Bu surece nasıl ve neden girdim bilmiyorum.
Kitap okumayı seviyorum 
kitap bloglarını takip etmeyi, yeni kitaplar tanımayı ve insanların okuduğum kitap hakkında yorumlarını okumayı seviyorum. 
Ama kendim yorum paylaşmak konusunda beni eskisi kadar heyecanlandıran birşey kalmadığını dusunuyorum.
Bu kitabı da bitirdiğim zaman yazmak konusunda bu yüzden acele etmedim. Simdi bulduğum boş vaktimde yazmak istedim.

Sinan AKYUZ yarattığı kadın karakterler konusunda oldukça başarılı olduğunu Piruze yazımda belirtmiştim. Kadının duygularını hissettiklerini hissettirmesi oldukça etkileyici.
Bu kitaba Piruze'den sonra başladığım için çok daha buyuk beklentilere girmiştim.
Kötü değil tabiki de  yine çok başarılı bir kitaptı ama;kitabın ismi mi yanlıştı yoksa ismi buysa öncesinde yaşanan Şahika Feraye'nin ailesinin onca macera dolu hayatında sadece birer figüran gibi görünen Şahika ve Feraye mi yanlış yerdelerdi. Rahatsız eden tek şey buydu.
Onun dışında ben yine çok keyifli ve sürükleyici bir roman okumuş oldum.

Arap ülkelerinde yaşamın ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyoruz zaten ama kadın olmanın zorluklarını gösteren bir kitaba daha imza atmış Sinan AKYUZ.
Birşey oldukça dikkatimi çekmişti belirtmek istedim. Hani hep söyler annelerimiz "Duzgun dua et dua kapılarının ne zaman açık olacağı belli olmaz hep dua et doğru dua et diye"

Kitabın bir yerinde Feraye'nin canından çok sevdiği ablası için yürekten ettiği duası dileği vardı "Allah'ım sen bizi hiç ayırma"
...
Doğru dua etmek belki de hayırlısını dilemek